john q

2002 yapımı, nick cassavetes yönetmenliğinde çekilen başrollerinde denzel washinton, robert duvall ve gabriela oltean'ın oynadığı dram filmi. --- spoiler --- çocuğunuzun kalp rahatsızlığı olduğunu öğrendiğiniz de ne yapardınız? tedavi ettirmek? peki ameliyat masrafları karşılamayacağınız kadar olsaydı? çocuğunuzu ölüme mi terk ederdiniz, yoksa ameliyat olması için gereken her şeyi yapar mıydınız? --- spoiler --- film bir gerçeği yüzümüze vuruyor. hastaysanız ve masrafları karşılayacak kadar paranız yoksa sizi ölüme terk ederler. son zamanlarda ülkemizde sosyal medya aracılığıyla en azından bir kısım hastanın sesi duyuluyor ve yardım edilebiliyor. duyduklarımıza ulaşıp yardım ediyoruz peki ya duymadıklarımız?

mükemmel bir film. bir babanın oğlu için sınırları ne kadar zorlayacağını anlatıyor. işçi haklarının gerektiği gibi olmadığını gösteriyor. bütün haksızlıklara dayanamayan adam, en sonunda hastaneyi rehin alıyor. ülkenin bir anda bütün gündemi o hastane oluyor ve john q bir halk kahramanı oluyor. not: bu filmi izlerken ağlamanız kuvvetli muhtemel.

denzel washington'a hayran olmak için en ideal film. filmde sergilediği oyunculuğun eşi benzeri yok. film black power isyanına sebep olan nedenleri inceden inceden oldukça güzel ele alıyor. işçilere ve siyahi ırka yapılan haksızlıklar, ırkçılık, hor görme, insanların başta sağlık olmak üzere pek çok insani, işçi ve vatandaşlık hakkından mahrum bırakılması ve bütün bu illegal aşağılamaların legal hale getirilmesi gibi olaylara yapılan vurgu inanılmaz. ayrıca filmdeki baba - oğul ilişkisi insanı ağlatır. şahsen bu filmi ağlamadan izleyebildiğimi hatırlamıyorum. fragman; link . "hoşçakal yok. hoşçakalları sevmediğimi biliyorsun. sonra görüşürüz."

- (#1985383) ramiz dayının bir sözü var; "insan değiştikçe, kitap da değişiyor. bakalım bunca zaman sonra neler söyleyecek bu sayfalar bize." aynı durumun filmler/diziler için de geçerli olduğunu, az evvel bu yapımı bilmem kaçıncı kez izlerken fark ettim. zira bu sefer gördüğüm john q. bana şaban vatan'ı çağrıştırmaktan başka bir şey yapmadı. keşke john'un kitlelerde yarattığı etki ve aldığı geri dönüş, şaban abimize de nasip olsaydı.. --- spoiler --- john'un oğluyla yaptığı veda konuşması, jimmy palumbo'nun verdiği röportaj, rehinelerin sohbetleri/tartışmaları... ayrıca; john'un intihar edeceğine dair belge hazırladıktan sonra, şahitlerin imzasını toplarken mitch'in üzerinden yaptığı mizah çok tatlı be. . tiye almak nedir, nasıl yapılır? "hasta ve ölüm döşeğinde olanlara yardım edeceğime yemin ederim. tabii sigortaları da olması gerekiyor." --- spoiler ---

haklı bir babanın dindirilemez masum öfkesi..

canım filmin canım başlığı. ne çok uğramışım buraya. aferin bana. filmi izleyenler için konuşuyorum, o yüzden SPOİLER vericem. görmedim, duymadım, bilmiyorum olmasın; şu; (#4411618) entryi girdikten sonra bu adam aklıma geldi. zira bu adam da suçlu. istediğiniz kadar sevin, haklı bulun, bağrınıza basın fark etmez. günün sonunda bu adam bir avuç insanı rehin alarak özgürlüklerini kendi emelleri için gasp etti mi? etti. bu kadar. filmin sonunda da bu yüzden suçlu bulunup hapse atılıyor. kimse de çıkıp "yav salın şu adamı amınıza koyacam şimdi." demiyor. herkes ödenmesi gereken bedelin gayet farkında. adalet karşısında boynun kıldan ince olması böyle bir şey işte. her açıdan mükemmel bir şey ya bu film. iyi ki varsın denzel abi!